Çan Kulesi (Fr. clocher, campanile; Alm. Glockenturm)
|
Hıristiyanlıkta kiliselerde
halkın ibadete çağırılması için çan çalmağa yarayan kuleler. Çan kuleleri
Roman ve Gotik kiliselerinde giriş kapısının üstüne ya da iki yanına inşa
edilirdi. Roman mimarisinden evvel çan kuleleri kiliseden ayrı ola¬rak inşa
edilirdi.
|
Çatalhöyük
|
|
Çatı
|
Binayı örten meyilli damın
tahtadan iç inşaatıdır. Çatı eğer binanın üst ortasından muntazam, iki tarafa
meyilli ise buna beşik çatı denir. Bizim ülkemizde ekseriyetle beşik ç. ile
kırma ç. yapılır. Bunların yanında ç. yalnız tek tarafa meyilli ise ona
sunrdurma çatı denir.
|
Çatı aşığı
|
- çatı inşaatında ayni sıradaki
babaların üzerine yatay olarak konan ve üzerlerine çatı örtü sünün çakıldığı
kirişlere denir.
|
Çatı katı
|
- Çatı bünyesi içinde yer alan
ve binanın dış duvar üstünde penceresi olmayan kat-lardır. Birde Fransa'da
uygulan¬mış mansard denilen çatı katı vardır. Bu kat, mansart çatılarda
uygulanır. ( mansard).
|
Çelik kalem-
(Fr. burin) (Alm. Grabstichel):
|
Gravür plâkları üzerine,
yapılacak resmi doğrudan doğruya oymaya yarıyan çelik uçlu kalem.
|
Çerçeve
|
İlk kez 15. y.y.'dan itibaren resimlerin
etrafına çerçeve geçirmek bir adet olmağa başlamıştır. Çeşitli profillerde
ve renkli boyalı olarak yapılmağa başlanmıştır. Barokta çerçevelerin altın
yaldızla boyanması başlar. Bu ihtişam
düşüncesi esasen Barok sanat için bir ihtiyaçtı. Yaprak, meyve, midye kabuğu
gibi çeşitli bolluk esprisi yüklü, barok çerçeveler yapılmıştır. Klasisizm,
Barok. çerçeveler yanında sade ve ciddi çerçeve anlayışını getirdi. Buna
karşılık 19. y.y.'ın ikinci yansında yeniden altın yaldızlı ç.'ler moda oldu.
Bunun yanında gene aynı tarihlerde tablonun havasına uygun bir çerçeve
esprisi de düşünülmeye başlandı. Anca y.y.'ımızın ikinci yarısı, çerçeve
fikrinin esas resmi etkilediği fikri ile 'çerçeveyi pek az hesaba katmağa
başlamıştır.
|
Çeşme
|
Halkın yararlanması için
eskiden hayrat olarak yaptırılan, yapısı ve işlenişi bakımından bir devrin
mimari eserleri arasında yer alan, halkın su aldığı yerler. Türk mimarisinde
çeşmelerin önemli bir yeri ve çeşitli adları vardır.
|
Çıkma
|
Binanın beden duvarından dışarı
doğru cumba gibi olan taşmasına denir.
|
Çıkma kule
|
Kale beden duvarlarından
bindirme suretiyle, dışarı doğru taşkın olarak yapılan küçük kulelere denir.
|
Çıplak Model
|
Çıplak olarak atölyelerde
desen, resim ve heykel çalışması için durdurulan kadın ya da erkek model.
|
Çırağan Bahçeleri meşale ve
kandillerle aydınlatmaya denir.
|
|
Çini (Fr. faience, céramique; Ing. faience, tileceramic
; Alm. fayence, Kachel, Fliese, Keramik; Arap. sini, kişânî, kaşani):
|
Bir çeşit beyaz topraktan
pişirilerek yapılmış, mineli, ince fakat saydam olmayan toprak işlerindendir.
Çini, duvarları kaplamakta ve tabak çanak gibi eşya yapımında kullanılır.
(keramik ).
|
Çini mozayik (Fr. mosaique faience; İng. faience mosaic;
Arp. zellic, fusayfısâ):
|
Yanyana getirilerek bir yüzeyi
kaplayan ve meydana getirilecek tezyinata
göre kesilmiş, zemine gömülmek suretiyle kullanılan çini.
|
Çin kırmızısı (Fr. rouge Chine).
|
Parlak bir kırmızı renk
|
Çin mavisi -
|
Parlak acı yeşile çalan bir
mavi
|
Çini mürekkebi
|
- İs karası Borneo kafurusu +
jelatin + misk ile karıştırılarak yapılır.
Su ile kolaylıkla eriyen ç. ile resim yapılır ve yazı yazılır. Şişeler
için sulu halde tutulabildiği gibi kurutup çubuklar halinde de muhafaza
edilebilir.
|
Çiriş
|
- Sarı zambak kökünden yapılan
ve su ile karılarak kâğıt, karton gibi şeylerin yapıştırılmasını kullanılan
bir zamktır.
|
Çivi yazısı
|
- Sümerler tarafından bulunmuş
bir yazı çeşididir. Çivi yazısı çivi şeklinde çeşitli hatların
düzenlenmesinden meydana gelmiş bir yazı çeşididir. Kilden levhalar üzerin
yazılır ve sonra pişirilirdi. Böylece eski çağlarda kitaplıklar meydan getirilmişti.
Çivi yazısı, Eti, Asur ve İranlı’larca kullanılmıştır.
|
Çiy renk
|
Resimde bir rengi, diğer
renkler yanında uyuşmaması halindeki durumuna denir.
Çiy renk aslında saf bir renk de olabilir. Ancak uyuştuğu takdirde
renk saf da olsa çiğ durmayabilir. Bu bakımdan yalnız başına tek bir reni
için çiy deyimi kullanılamaz. Çiy renk
ve bağıran renk aynı şeydir.
|
Çıkrıkçıyan
|
Ağacın eğrisel yüzeyli olarak
işlenmesinde kullanılan
"çıkrık" aleti ile torna işi yapan ustalar.
|
Çilehane
|
İnzivaya çekilen derviş için
hücre.
|
Çörten
|
Bir damın yağmur sularını dam
oluklarından alarak temelden uzağa akıtmağa yarayan, dama yakın ve beden
duvar üzerinde dışarı doğru çıkan oluk. Gotik katedrallerde bu çörtenler
hayvan başlı ve ağızlı biçimlerde yapılmışlardır.
|
Çubukluk
|
Tütün içmek için kullanılan
çubukları koymaya mahsus dolap veya duvarda yapılan raflı, yuvalı bölümler.
|
Çutra
|
(Os. mastaba): Set, kerevet anlamına gelir.
Fakat esas anlamı set'tir. Mastaba anlamı çutra'nın karşılığıdır. Mastaba,
set anlamı ile Mısır'ın kademeli piramitlerini ifade eder. Mastaba, Mısır
piramitlerinin geometrik piramit olmadan önceki biçimidir.
|
Sözlük
▼
Sanatçılar
▼
Sanatçılar
▼
Sanat Tarihi
▼
Akımlar
▼
Sanat Alanları
▼
Mimarlık
▼
Müzik
▼
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder