CoBrA grubu, halk adına yeni bir ekspresyonist sanat görüşünü desteklemek amacıyla 1948’den 1951’e kadar bir araya gelmiş ve esasen Kuzey Avrupalı sanatçılardan oluşan uluslararası bir kolektifti. Belli başlı simaları Hollandalı Constant (1920- ), Hollandalı-Belçikalı Corneille (1922-) Danimarkalı ressam Avger Jora (1914-73), Belçikalı ressam Pierre Alechinsky(1927-) ve Belçikalı şair Christian Dotrement (1924-79) idi. Aldıkları isim de doğdukları kasabaların (Copenhagen, Brüksel ve Amsterdam) ilk harflerinden türetilmişti
Bu genç sanatçı grubu 2.Dünya Savaşı’nı izleyen umutsuzluk ikliminde, hem insanın insanlık dışılığını hem de daha iyi bir gelecek umudunu yaratabilecek bir dolayımsızlık sanatı talep ediyordu. Geometrik soyutlamanın rasyonel analitik ilkelerine, Sosyalist Gerçeklik’in dogmatikleşmesine ve Ecole de Paris’le bağlantılı kibarlığa karşıydılar. Figüratif resmi de soyut resmi de tanımıyorlar, fakat bütün insanlığın yaratıcılığını örgütlemek üzere sanatın tasarılarını genişletmek ve evrensel, popüler bir sanat yaratmak amacıyla her iki akımın çeşitli yönlerinden faydalanıyorlardı. Sanatın ve hayatın geleceğine dair bakışlarını yaymak için manifestolar çıkarmışlar, sanatçılar ile şairler arasındaki işbirliğiyle çeşitli sözcük resimlerine yer verdikleri CoBrA adlı dergilerinden on sayı yayınlamışlardı. Grup, vazettiği görüşleri –en azından bir süreliğine- uygulamaya koyuyordu; kendileri ve aileleri, arkadaşlarının evlerinin iç mekanları dahil hep bir arada yaşamışlar ve çalışmışlardı.
CoBrA sanatçıları, gerçekliğin kâh dehşetini kâh humorunu resmetmelerini sağlayacak bir özgürlük olan tam ifade özgürlüğü arayışlarında çeşitli kaynaklardan esinleniyorlardı. Tarih öncesi sanat, ilkel sanat, folk sanatı, grafiti, Norse mitolojisi, çocuk sanatı ve deliler sanatında kayıp masumiyeti ve insanın güzelliğe ya da şiddete, övgüye ya da arınmaya yönelik-arzularını ifade etmeye dönük ilksel ihtiyacının doğrulanışını bulmuşlardı.
Bazı bakımlardan CoBrA ressamları, bilinçaltının önünü açmayı ve savaştan sonra gözden düşmüş bulunan sanat ile toplumun medenileştirici etkilerinden kaçmayı amaçlayan Sürrealistlerin başlattığı projenin sürdürücüleriydiler. |
Grup 1951’de resmen dağılmış olmasına rağmen, sanatçıların pek çoğu CoBrA tarzda resim yapamaya, hayatta ve sanattaki devrimci girişimleri destekleyip onlarda yer almaya devam ettiler.
Modern Çağda Sanat, Amy Dempsey, Çeviri: Osman Akınhay, Akbank Yayınları
Ahmet Koksal
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Belçika, Danimarka ve Hollandalı bir sanatçı topluluğunun Paris'te kurduğu Cobra grubu, etkileri uzun yıllar süren uluslararası bir sanat akımının öncüsü olmuştu. Adını Kopenhag (CO), Brüksel (BR), Amsterdam'ın (A) ilk harflerinden alan grup Belçika'da "Devrimci Sürrealist", Danimarka'da "Hoet", Hollanda'da "Reflex" grupları arasında bir "deneysel organik işbirliğini geliştirdi. Sanatçının ruhsal durumunun kendiliğinden, önceden planlanmış olarak dışavurumunu amaçlayan Cobra grubu, gerçeküstücülüğe ve daha çok anlatımcılığa dayanıyordu. Doğaçlamaya, ortaklaşa arayışlara (özellikle ressam şair işbirliğine) öncelik veren, akademik kurallara karşı mitlerin ve söylencelerin, halk sanatı ile çocuk yaratıcılığının zenginliğinden esinlenen Cobra'nın resim karakterinde devinimlerin şiddete varan içgüdüsel etkisi, renklerin saldırganlığa uzanan anlatım gücüyle birlikte şiirsel bir atılım beliriyordu.
1948'de kurulan Cobra grubu 1951'de dağılmasına karşı hareketli bir yoğun yaşamı, coşkulu arayışları, devrimci bir nitelik taşıyan etkisini uzun yıllar sürdürdü. Savaş sonrasının ürpertici çığlığını andıran üsluplarıyla '80'li yıllarda Almanlarla öncüsü olduğu ve Amerika'da yankıları görülen yeni anlatımcılığa öncül ışıklardan birini tuttuğu söylenebilir. Cobra topluluğundan bir sanatçı grubunun Teşvikiye galerisinde sergilenen özgünbaskıları bu çağdaş akımı tanıtması bakımından izlenmeye değer.
Grubun kurucularından Hollandalı Corneille, 1952'den sonra soyut izlenimciliğe yönelmişti. Sergideki özgünbaskılarında belirgin insan figürü, kuş, doğal öğeler ve güçlü bir renkçilikle kişisel bir anlatımcılığı geliştirdiği vurgulanıyor. 1948'de Deneysel Reflex, ardından Cobra etkinliğine katılan Hollandalı Karel Appel'de de anlatımcı bir şiddet görülür. 1960'ların sonundan bu yana renk yoğunluğundan ayrılmadan biçime ve figüre getirdiği spontan gerilim, biçim-bozma ve özgünlük onun özgün-baskılarına etkili bir renkçilikle yansımaktadır.
1949'da Cobra'ya katılan Belçikalı Pierre Alechinsky, resimlerinde anlatımcı bir coşkuyu biçimsel soyutlamayı, Uzakdoğu resmindeki ustalığı birleştiren bir biçim özgürlüğü ve içtenliği geliştirdi. İç içe geçmiş bezemeler, arabesklerin egemen olduğu, merkezdeki düzenlemeyi çevreye serpilmiş motiflerle destekleyen resimlerindeki şiirsellik özgünbaskılarında da doğal ve çizgisel soyutlamalarla ortaya çikmaktadır. Danimarkalı Cari Henning Pedersen, 1940 yıllarından sonra Kardinsky, Klee, Miro'nun ilkel ve popüler sanatların etkileriyle içtenlik ve renk zenginliğini bağdaştıran masalsı, şiirsel bir anlatımcılığa yönelmişti. Gerçeküstücü ve soyutlanmış figürler, coşkulu bir renkçilik özgün baskılarında da sürdürülüyor.
Eğil Jacobsson'un figür soyutlaması, Heerup'un simgesel figür düzenlemesi, Constant'ın figür çıkışlı bir duyarlık, Anton Rooskens'in güçlü renk coşkusu içeren, Kari Otto Hulten'in doğal öğelerle biçimlenmiş özgünbaskı resimlerinde topluluğun ortak özellikleri kişisel biçem ayrımlarıyla izleniyor. Her insandaki anlatım dürtüsünü özgürce geliştirmek, Batı'nın klasik kültüründen arınmış yaratıcılık kaynaklarını araştıran, ilkel, duru, yalın biçimler, etkili renklerle soyut ya da figüratif gelişmelere hız kazandırmak isteyen bir akımın uzantılarını buluyoruz Cobra'nın özgünbaskılarında.
|
Ali Artun
Devrimci Sürrealizm hareketinin Fransız kanadının, Paris'te yeni gelişen Abstraction Lyrique akımına kapılması sonucunda, Belçikalı sürrealistlerle aralarında çatışma çıkar. Bunun üzerine 8 Kasım'da, Paris'te, Café Notre Dame'da toplanan ve Dotremont'nun Belçikalı devrimci sürrealistleri, sanatçı-filozof Asger Jom'un Danimarkalı, ressam Constant'ın da Hollandalı "deneycileri" temsil ettikleri grup, diğer bazı Avrupa ülkelerinin avangard hareketlerinden de katılımlarla Cobra'yı kurarlar.
"Co-br-a", hareketin kurucularının yaşadıkları Kopenhag, Brüksel ve Amsterdam kentlerinin ilk harflerinin bir araya gelmesinden oluşmuştur. Aynı zamanda, hem kutsal hem de öldürücü bir yılan olması dolayısıyla da Cobra adı benimsenir.
Constant'm, Cobra'nm kuruluşuyla aynı zamanlarda, Hollanda Deneyci Grubu'nun dergisi olan Reflex'in birinci sayısında yayınladığı manifesto, hareketin kuruluş bildirisi ma hiyetindedir.
1949
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder