Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

Situasyonist Enternasyonal

Situasyonist Enternasyonal 1957’de İtalya, Cosio D’Arroscia’da kendilerini hem modern sanata hem de radikal siyasete adamış avangard sanatçı, şair, yazar, eleştirmen ve film yönetmen gruplarının bir ittifakı olarak kurulmuştu. Sanatsal pratiğin bir eylem olduğuna, sanat aracılığıyla devrimin başarılabileceğine inanıyorlardı. Teorileri ve pratiklerinde Dada, Sürrealizm, CoBra’nın ideallerini bilinçle benimsemişlerdi.

Kolektifi kuran ilk üyeler içinde yer alanlar şunlardır: Sinemacı ve teorisyen Guy Debord (1931-1994) ve onun karısı, kolaj sanatçısı Michéle Bernstein ve Gil.J.Wolman (1929-1995) dahil olup, Paris’te yaşayan Harfçi Enternasyonal; içlerinde eski CoBra sanatçısı Dane Asger Jorn’un(1914-1973) ve İtalyan Giuseppe Pionot-Gallizio’nun (1902-1964) yer aldığı İmajinist Bir Bauhaus için Uluslararası Hareket; kendini Londra Psikocoğrafik Komitesi’nin delegesi sayan İngiliz sanatçı Ralph Rumney (1934-2002)


 Eski CoBra sanatçısı Constant (1920- ) gibi başka önemli sanatçılar da harekete katılırken, çok geçmeden SE’ye Cezayir, Belçika, Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya ve İsveç’ten yetmiş sanatçı katılacaktı. Ayrıca aynı çizgide yıllık konferans düzenleniyor ve Internationale Situationniste (1958-1969) adlı bir dergi yayınlanıyordu.

Bu sanatçıların çalışmaları bazı kilit stratejiler etrafında dönmekteydi. “Kurulu Durum” bunlardan biriydi. Situasyonistler, geleneksel sanat nesneleri yapmaktan ziyade kurulu durumlar meydana getirerek, sanatı sıradan bir yüksek statülü meta haline getirme tehdidini doğuran ticarileşmeden kurtaracakları görüşündeydiler. Pinot- Gallizio bu doğrultuda, yeni malzemelerden ve tekniklerden (püskürtme tabancası, endüstriyel boya, reçine) yararlanıp 45 metre uzunluğunda olan ve sanat pazarının usullerini (sanat ürünlerine biriciklik ve özgünlük atfetme geleneğini) yok sayarak metreyle satılan muazzam büyüklükte tuallerle “endüstriyel resimler” yapmıştı. (fakat sanat piyasası da bu girişime cephe almış değildi. Pinot- Gallizio fiyatlarını bilerek yükselttiğinde gelen talepler de artacaktı)


Sitüasyonistler ayrıca, gündelik ortama yapılacak sanatsal müdahalelerin halkı uyandırabileceği ve toplumun dönüşümünü sağlayabileceği kanısındaydılar. Yine Pinot-Gallizio, dev resimlerini bütün şehirleri kaplayacak, böylece şehirleri daha zevkli, dinamik ortamlara çevirecek ölçeklere taşımaya niyetliydi. Onun çok ortamlı, çok araçlı bir enstalasyonu olan Cavern of Anti-Matter (1959), bir atmosferin yaratılması ve manipüle edilmesine izleyiciyi de dâhil etmeyi amaçlıyordu.

 Situasyonistlerin esas fikirlerinden bir başkası, şehrin kendi insanları üzerindeki psikolojik etkisini inceleyen “psikocoğrafi” dedikleri alandı. Le corbusier’nin işlevsel kentinden farklı olarak Constant’ın ideal bir şehir projesi Yeni Babil (1956-1974) içinde yaşayan insanların şehirlerini kendi arzuları doğrultusunda değiştirebileceği öncülünden hareket ediyordu. 1960’lı ve 1970’li yıllarda bu eğilim, Archigram ve Archizoom gibi mimarlık ve tasarım pratiklerini güçlü biçimde etkileyecekti.
Détournement (yıkıcılık ya da yozlaşma), Situasyonistlerin gözündeki başka bir önemli kavramdı. Mevcut sanatı sahiplenip onu değiştirerek eski fikirleri sorgulayıp alaşağı ediyorlar, yerine yenilerini yaratıyorlardı. Jorn’un 1959’da başlayan Modifikasyonlar’ı, bitpazarlarında bulunan ikinci el tuallerin üstüne yapılan resimlerle düşünülmüştü. Aynı yıl Jorn, yıkıcı imgeler ve metinlerin bulunduğu, diğer kitaplardan ayrı dursun diye zımparalanarak ciltlenen memoires kitabında Debord’la ortak bir çalışmaya gidecekti.

Situasyonist sanatçılar 1957’den 1961’e kadar çeşitli sanat eserleri, durumlar, sergiler, filmler, modeller, planlar, broşürler ve dergiler ürettiler. Fakat radikal sanat ile siyaset arasındaki işbirliğinin ömrü kısa oldu. İç kavgalar bir sürü hareketten çekilme ve dışlanmayla sonuçlanırken, 1962’de profesyonel sanatçıların çoğu artık yollarını ayırmış durumdaydı. Geriye kalan ve Debord’un başını çektiği Parisli üyeler siyasal teoriye ve aktivizme daha fazla yoğunlaştılar. Doğrudan 1968’in öğrenci isyanlarını besleyen fikirlerinin doruk noktası, Mayıs 1968’te düzenlenen genel grev ve Paris’in istilasıydı. Paris duvarlarına yazılan “Kaldırım taşlarının altında kumsal var” ve Tüketim halkın afyonudur” gibi SE sloganlarıyla hareket ürünün zirvesine ulaşırken, ironik bir şekilde bu nokta, yıkılışın da başlangıcını oluşturmaktaydı. Ünleri arttıkça “seyir toplumu” tarafından tüketilme korkusu ve iç anlaşmazlıklar sonucunda Debord, 1972’de grubu sessiz sedasız dağıttı.

Bu hareketin dönemin başka sanatçılarıyla çarpıcı paralellikleri vardı. SE teknikleri, sanat dünyasının dışında da reklamcılık ve fanzinlere yayılacaktı. Kent sahnelerinin siyasallaştırılması, medyadaki temsillerin rolü, sanatın ticarileştirilip fetişleştirilmesi ve sanat ile siyaset arasındaki ilişkiler gibi Postmodernizm ile birlikte anılan sorunlar, daha önce Situasyonist Enternasyonal tarafından el atılan meselelerdi.

Modern Çağda Sanat,  Amy Dempsey, Çeviri: Osman Akınhay, Akbank Yayınları



Ana felsefeleri, kendileri tarafından “üniter bir çevrenin ve olayların bir oyununun kolektif örgütü tarafından somut ve kasıtlı bir şekilde inşa edilen bir hayat anı” olarak tanımlanan durumların yaratılmasıydı.

Onları çevreleyen gelişmekte olan kapitalist dünyayı büyük ölçüde eleştiriyorlardı ve tüketim mallarının promosyonuna ve bu ürünlerin vaat ettiği “yüksek hayat standardına” karşı ciddi bir hoşnutsuzluk duyuyorlardı. Ana karakterlerden biri olan Guy Debord insanlar arasındaki ilişkilere hükmeden ve toplumumuzu onun müşterilerinden biri halinegetiren günlük hayat gösterisinin yerine geçen “Gösteri Toplumu” kavramını türetti.

İşe “Internationale Situationiste” dergisini yayınlayan,ağırlıklı olarak sanatsal yönü olan bir grup olarak başlayanyapı, derginin diğer bölümleri başka ülkelerde oluşturulmasına rağmen, Paris’te Ren’in batısı olarak adlandırılan alan civarında toplanmıştır. Belirttiğimiz ve belirteceğimiz gibi;
Sitüasyonistler tarafından yazılan iki başyapıt; Guy Debord’un “Society Of The Spectacle”’ı ve Raoul Vaneigem’in “The Revolution Of Everyday Life”’ıdır.

Sitüasyonistler, Paris’teki Mayıs 1968 başkaldırılarına katılmalarına bağlı olarak uluslararası kötü bir ün edinmişlerdir. Bu Sorbonne Üniversitesi’nin işgaline neden olmuş ve Fransa’yı da Genel Grev’in eşiğine getirmiştir. Öğrenciler caddelerdeki çatışmalarla durumu ele geçirdikçe, Paris duvarları
Sitüasyonist sloganlarla bezenmiştir.

Netice itibariyle 1972’de dağılan SE, sayısız anti-kapitalist ve devrimci sanat grubunu ve bireyi etkilemeye devam etmiştir.

SE içinde,"Sitüasyonist Enternasyonal'in Sunumu"  AltıKırkbeş Yayınları, Çeviri:Merve Darende

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder