Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

On'lar Grubu



On’lar Grubu
Türk Resminde 1950’li yıllar, geleneksel sanatlardan yola çıkarak bir Türk resmi kimliği yaratma çabalarının yoğunluk kazandığı bir dönem oldu. Ulusal değerlere yönelmek, geleneksel sanatlardan esinlenmek, Türk resim sanatını özgün bir kimlikle evrensel değerlere ulaştırmak gibi düşünceler, tuvallerde renk ve biçim kazanmaya başladı.

Bu yıllarda Güzel Sanatlar Akademisi’nde hocalık yapan Bedri Rahmi Eyüboğlu, bu düşünceyi savunanların başındadır. Bedri Rahmi, renkli ve güçlü kişiliğiyle sanatçı ve aydınlar arasında etkilidir, öğrencilerini de söz konusu düşünceler doğrultusunda eğitmektedir. Bedri Rahmi, Batı resmini yadsımamaktadır; Batı resminin teknik özelliklerini geleneksel sanatlarımızın kaynaklarıyla birleştirmek, Türk resim sanatını özgün bir kimliğe kavuşturmak, daha da önemlisi Batı resmini taklit etmekten kurtarmak amacındadır.

O yıllara kadar Türk ressamlarını güçlü biçimde etkilemiş olan Dufy, Lhote, Bonnard gibi ressamların verdiği esin, yerini giderek geleneksel Türk motiflerine bırakır. Bedri Rahmi, bu yaklaşımı kendi sanatında uyguladığı gibi, öğrencilerine de benimsetir.

On’lar Grubu, bu ortamda Bedri Rahmi’nin öğrencileri tarafından kurulmuştur. Grubun sergileri ve hazırladıkları « Genç Ressamlar » adlı kitap için Bedri Rahmi’nin yazdığı yazılarda, yeni ve gerçek Türk resmini halılar, kilimler, hat ve minyatür sanatının verdiği esinlerin oluşturacağı düşüncesi savunulur. Bu düşünceler ve sergi etkinlikleri çok geçmeden yankısını bulur ve Türk ressamlarının büyük çoğunluğu bu coşkulu harekete katılır. Artık tuvallerde hat sanatı örnekleri, kilim motifleri, minyatür çağrışımları, çini desenleri yaygınlaşmıştır. Sanatçılar bir sentez arama çabalarının yanı sıra, bireysel üsluplarını da bulmanın arayışı içindedirler. Bu çabalar Bedri Rahmi Atölyesi’ni yoğun, hummalı bir çalışma ortamına, adeta bir resim laboratuvarına dönüştürür.

O yıllarda Elif Naci’nin « Türk resminin kaynakları Alpler’ın ötesinde değil, Toroslar’ın eteğinde aranmalıdır » sözü On’lar Grubu’nun sloganı olmuştur. T.L. Kıymet Giray


Sanat anlayışları

Bedri Rahmi sanat ve resim anlayışını kalıcı kılmak amacıyla, öğrencilerinin ortak bir tavır etrafında birleşmelerini sağlamaya çalıştı.


Türk resim ve heykel sanatında 1950’li yıllar, kimlik arayışlarının iyice belirginleştiği bir dönemdir. Resim ve heykel sanatının öğretime açılarak yasallık kazanmasının ardından, 67 yıl gibi kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen, bu dönemde üç ayrı ressamlar birliği kuruldu, farklı anlayış ve arayışlarla sanat hareketine ivme kazandırıldı. Bu süre içinde Türk sanatçılardan Batı’nın çağdaş akımlarına paralel doğrultuda eserler üretmeleri ve kültürümüze yeni katılan resim ve heykeli halka benimsetmeleri beklendi. Sanatçılar zor koşullarda, ilgiden yoksun ve güçlükler içinde çalışmalarına rağmen, büyük bir tutkuyla resim ve heykel yapmayı sürdürdüler.
Bu süreçte sanatın sorunları tartışmalara yol açtı: «modern », «çağdaş », «Türk resmi », «Batı resmi », « yerellik », « ulusal sanat », « evrensel sanat» vb canlı tartışmaların odağında yeralan temel kavramlardı. Bu tartışmaların bir başka odağı da, sanatı dar bir çevrenin beğenisi ve uğraşı olmaktan çıkarıp, geniş kitlelere benimsetmenin nasıl mümkün olacağıydı. Peyami Safa’nın bir yazısında «Halk moderni teknikte seviyor. Fakat sanatta ondan ürküyor» sözleri, sanatçı ve halk arasındaki uzaklığı, yapılmak istenenle anlaşılan arasındaki zıtlığı da ifade ediyordu. Halkın sergilere ilgi göstermemesi, sanatçıyı, sanatını paylaşamamaya, dolayısıyla yalnızlığa itiyordu.

Bu engeli kırmak için an yoğunlaşmış, « milli » «non-figüratif » kavram birleştirmeyi amaç edinen çabalar ortaya çıkmıştı. Batılı sanatçıları taklit etmenin şiddetle eleştirilmesi, sanatçıların “taklit” tuzağından kurtulma çabaları geleneksel el sanatlarının taşıdığı soyut değerlerin, çağdaş resim sanatına kaynak oluşturabileceği düşüncesini ön plana çıkardı. Bu düşüncelerin en etkili savunucusu olan Bedri Rahmi, eserlerinde, vazgeçilmez halk sanatının figür ve motifle resimlerinin odağına almıştı.

Bedri Rahmi, bu sanatsal yaklaşımın kalıcılılığını sağlamak amacıyla, bir sanatçı grubun ortak dayanışması ve temel sanat görüşü olması için de çabası ediyordu. On’lar Grubu, sanatçının düşüncelerini benimseyen öğrencilerince  bu ortamda oluşmuştu. 1946’da Akademi salonlarında ilk sergilerini açar varlıklarını duyurmuşlar sından ve aydınlardan oluşan tepkiler almışlardı. Grubu kurucu üyeleri, Fikret Elpe,  Mustafa Esirkuş, Leyla Gamsız, Nedim Günsür, Sayı Kıyıcı Güzelson, Mehmet Pesen, Hulusi Sarptürk, Ivy Stangali, Fahrünnisa Sönmez ve Maryan Özcilyan’dı. Çok geçmeden  birçok genç sanatçı grubun etkinliklerinde yer aldı. 1946’dan 1955’e kadar On’lar Grubu, Türk resim sanatında güçlü bir yer edinecekti. K.Giray


On'lar grubu üyesi Mehmet Pesen Haydarpaşa Lisesi'nde resim öğretmenimdi. Aynı zamanda Sanat Tarihi dersimizi veriyordu.  Sanata olan ilgimi başlatan kişidir. Kendisini saygı ve rahmetle anıyorum. B.Berksan.


Onlar Grubu ve Grubun Kayıp Üyesi Ivy Stangali

4 yorum:

  1. Ya Fikret Elpe? Niçin onun hakkında hiç bilgi yok?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onlar Grubu ile bazı sergilere katıldığı kaydı var. Benim yararlandığım kaynaklarda değinilmemiş. Lütfen buraya açıklayıcı bilgi gönderin. Paylaşalım...

      Sil
  2. malesef yok.kendisi Halamdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıllar önce sahaftan kendisine ait bir eskiz almıştım, ardından fransızca şiir kitabını da nadir kitaptan edindim. Hakkında pek bir bilgi yok gerçekten belki siz aydınlatırsınız.

      Sil