Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

N


Naif Sanat  (Fr. naif, naive)
Eğitim görmemiş sanatçıların kabul edilen estetik kuralların dışında biçimler yaratarak ortaya koydukları ürünler. Naif sanatçılar boş zamanlarında zevk için resim yapanlarla karıştırılmamalıdır. Naif sanatçı biçimsel kural ve teknikleri bilmemekle birlikte bir sanatçı tutkusuyla etkinlik gösterir.

Naif yapıtlar çoğunlukla aşırı ayrıntılar içerir. Bu tür yapıtlarda genellikle ustaca karıştırılmış renkler ve tonlar yerine parlak ve doygun renkler kullanılır. Ayrıca naif yapıtlarda perspektif kurallarına pek uyulmadığı için figürler sanki havada asılı kalmış ve yüzüyormuş gibi durur.
Naif sanatın en tanınmış örnekleri arasında Fransız ressam Henri Rousseau'nun çalışmaları vardır. Özellikle portreleri, orman sahneleri ve egzotik bitki resimleriyle ünlü olan Rousseau'nun çalışmaları, türünün pek çok örneğinde görüldüğü gibi, donmuş bir hareket ve derin, sakin bir mekân duygusunu içerir. Figürler ise ya cepheden ya da tam profilden gösterilir. Naif resimde figürün kısmen saklanması ya da arkadan betimlenmesi çok enderdir. Rousseau duygu yoğunluğunu ve tutkularını pek çok naif ressam ve heykelcinin yaptığı gibi figürleriyle, ayrıca çizgi ve renklerindeki kesinlikle yansıtır.

Naif sanatın beğenilmesi çok yeni bir olgudur. Yaşayan pek çok naif sanatçı yapıtlarının bu denli merakla toplanabileceğini hiçbir zaman düşünmemişti. 20. yüzyılın ortalarına gelindiğinde hemen her gelişmiş ülkede öne çıkmayı başarabilen naif sanatçıya rastlanır. Bazı naif sanatçılar kendilerini profesyonel bir sanatçı olarak görüp halk tarafından tanınmayı beklerken, öbürleri ticari sergilerden uzak kalıp aileleri ya da dinsel kurumlar için resim yapmayı yeğler. A.B.
Nakış
Eskiden bizde minyatür ve tezyini resimlere denirdi. Bugün yalnız kadınların elde işledikleri işlemelere denmektedir.
Nakkaş
Eskiden renkli resim, minyatür ve duvar tezyinatı yapan ressamlara denirdi. Bugün nakkaş tezyini işlemeler yapanlara denilmektedir. “nakkaş başı” da eskiden sarayın baş ressamlarına denirdi.
Naos
Yunan tapınaklarında sella (cella)nın bulunduğu yani tanrı heykelinin bulunduğu orta nef’e verilen isimdir. Naos Yun.’da tanrının evine denir.
Narteks  (Fr, nartex):
aslı Yun.’dır. Bazillika tipi kiliselerde portalin iç kısmına gelen ve bütün ön cephe boyunca uzanan ve oradan da sahınlara gerilen büyün hol.
Natüralizm  (Fr. naturalisme; Alm. Naturalismus):
Güzel sanatlarda ışık-gölge, oranlar, renk değerleri ve karakteri, optik görünüş içinde aksettirme mesleğidir. Bu anlayışta bir eser, doğayı detayları ile içine alır. Naturalizmde doğaya mümkün olduğu kadar sadık kalınır. Naturalizmi realizm ile karıştırmamalıdır. Realizm yani gerçekçi anlayış ise bir şeyin gerçek karakterini göstermek için onun gerçek unsurlarını örtüp, göstermeyen detaylardan ayırarak ortaya çıkarma mesleğidir. İdealizm ise natüralizm ve realizmin aksine insanın bir ideale göre anlatım görüşüdür. Bir sanat eserinde bozan bütün bu görüşlerin az çok yanyana beraber olduğu da görülür. Hatta bazen bu görüşlerin birbirlerine çok yakın olduklarını da gözlemleyebiliriz. Naturalizm Barok ile gelişir. 19 y.y. peyzaj resmi natüralizmi çok kullanmıştır.
Natürmort  (Fr. naturemorte; Alm. Stilleben)
Sözcüğü ilk kez 1800 tarihlerinde ortaya çıkan “natura morto”dan alınmıştır. Alm. Hollandalı sanat tarihçisi Houbraken tarafından ortaya atılan “stilleven” kelimesinden alınmıştır. Hareketsiz doğa anlamınadır. Fr.’sı ise ölü doğa anlamına gelir. Hareketsiz ve ölü şeylerin resmine denilmektedir. Ilk natürmortlar Pompei resimlerinde görülüyor. Ortaçağda natürmort yoktur. 16. y.y. başında natürmort müstakil olarak resimde yerini alıyor. Ancak Dürer (147 1—1528) desen ve suluboya olarak bazı natürmortlar yapmıştı. Sanat tarihinde ilk natürmort olarak Jacobo de Barbari’nin 1504 yaptığı bir ölü kuş resmi gösterilmektedir.  I7. y.y.’da natürmort bilhassa Hollanda ve Fransa’da görülmektedir. Natürmort böylece zamanımıza kadar önemini kaybetmemiş bir resim çeşidi olarak kalmıştır. 18. y.y. da Chardin en güzel natürmortları yapmıştır.
Necef taşı 

Küfe civarında Necef kentinde çıkarılan ve yüzük, tesbih santranç taşları yapılan kıymetli bir taştır.
Nef  (Fr. nef; İng. nave; Alm. Schiff; Arap. baldt):
Bazilikalarda ve kiliselerde sütunlarla ayrılan her salon. Bunların ortasında ( “orta nef’ “orta gemi” ya da “orta sahın” yanlardakine yan n.’ ler denir.
Nefti — (Fr, vert ematoude)—
koyu, acı yeşil.
Neft yağı  (Fr.térébanthine)
Çam ağacından çıkarılan bir sıvı olup boya sanayiinde ve resimde. yağlı boyaların inceltilmesinde ve fırçaların yıkanmasında kullanılır. N. içinde reçine ya da en iyisi sakız, 1:2 oranında eritilir ve içine bir miktar haşhaş yağı konıılarak resim için iyi bir inceltici yapılır.
Nekropol  (Fr. Nécropole)
Yun. Ölü şehir anlamınadır. Antikitenin mezarlık(ar,ncı denir. Etrüsk sanat eserlerinin büyük bir kısmı bu n.’ terden çıkarılmıştır.



Neolitik

Nervür  (Fr. nervure; İng. rib, vaulting nib, Alm. Rippe):
Genel olarak damar, çubuk tonoz ve kubbelerde taştan yapılmış iskelet, çerçeve kaburga. Dilimli kubbelerde dilimlerin ek yerlerine konulan yuvarlak kesitli silmeler.
Neshi  Nesih.
Eski yazının güzel bir biçimi olup el kalkmadan yazılırdı. Bu yazı çeşidi ile el yazmaları ve Kur’an yazılırdı.
Nestâlik  (İng. nasta’liq; Alm. Nastaliq; Arap. neskhto’Iiq):

Nesih’le tâlik’ın karışmasından çıkan bir eski yazı çeşidi
Nigâr
Resim ve çehre anlamına gelir. Eskiden portre yapan ressamlara nigârende ya da nigâri denirdi. Nigârhane de resim atölyesi anlamına gelirdi.
Nimfeum  (Fr. Nymphée, Alm. Nymphaum):
Eski Romalılar da “nimfeum” derlerdi. Nimf  tapınağı anlamına gelir. N.’lar bilhassa Romalılarda Kayzer devrinde bol nişli, sütunlu cephesi olan havuzlu; çeşmelerdir. Nimfeumlarda sütunlu kısım bir gezinti yeri olarak düşünülmüş-tür. Eski Yun böyle havuzlu çeşme vardı. 19. yy.’da bu tip çeşmeler Avrupanın bir çok şifalı suları bulunan şehirlerinde inşa edilmiştir.
Niş  (Fr. niche; Ing. niche, recess; Aim. Nische):
Tezyin, pratik ya da inşai amaçlarla duvarlarda yapılan çeşitli hücre, yuva, göz vb. na verilen genel terim.
Nişan taşı 
Eskiden atılan okun düştüğü yere bir anı olarak dikilen ve atanın adı, oku attığı tarih yazılı taş. İstanbulda Ok meydanında böyle taşlar dikilirdi
Nur aylası  (Fr. Auréole)
Hıristiyan Azizleri’nin resimlerinde başları etrafına çizilen ışıktan halka.














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder