Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

R

Rakursi  (Fr. raccourci):
 ( kısa görünüş).
Rayonizm  (Fr. rayonisme):
Michel Larionow tarafından 1911-12 yıllarında Marinetti’nin Moskova ve Petersburg’da verdiği futürizm’le ilgili konferanslardan sonra geliştirilmiş bir anlayıştır. Manifestosu 1913 de yayımlanmıştır. Bu manifestoda rayonist resmin, zaman ve mekânın dışına çıkılarak dördüncü boyutu elde etmesi ve bu izlenimi uyandırması isteniyor. Bu amaca ulaşmak için, ressamın nesneyi parçalaması öngörülüyor. Larionow ve eşi Natalie Gontschorowa, Kandinsky’nin resimleri yanında ilk soyut sayılan resimleri de yapmışlardır. Rayonizm aslında Delaunay’ın orfizm’i ile Mc- Donald Wright’in senkronizm’inden farklı sonuçlar getirmiş değildir.
Ready Made  (İng. ready = hazır; made = yapılmış):
Önceden yapılmış bir eşyanın sonradan sanatçı elinde biçim değiştirerek yeni anlam ve biçim kazanan eser.

Rejans üslübu 
Fransada 1715—1723 yılları arasındaki 14. ile 15. Lui zamanlarındaki intikal üslubuna denir. 14. Lui üslubunun katı hatları yumuşatılmış,  hafif ve zarif formlar uygulanmıştır. Bina planlarında yuvarlak mekânlar yer almağa başlamış 14. Lui’de, bu bina köşeleri dik açılı idi. Duvar ile tavanın katı birleştirilişi yerine tavan yükseltilmiş ve ikisi arasına bir meyil verilmiştir. Duvarlarda müstakil sütunlar yerine plaster’ler yer almıştır. Rejans üslubunda neşeli bir süsleme, zarif bir biçimde fazla çıkıntılı olmayan bir rölyef dikkati çeker. Rejans üslubunda  yumuşak hafif bir süsleme vardır. Dragon, diademli kadın başları mimari içlerinde süs unsurları olmuşlardır. Rejans üslubundanun mimarı Robert de Cotte ve dekoratörü Pineou’dur.
Renk 
Plastik sanatlardan resimde esas öğedir. Plastik sanatlarda renk derinlik anlamı kazandırılarak kullanılır. Renklere, birbirleri ile karıştırılarak istenilen yere uyan bir değer =ton kazandırlır. Eğer renkler ara tonlu ise, o takdirde oylum duygusu uyandıran renk değerleri ortaya çıkar. Bir renk diğer renkler arasında uyuşmuyorsa bizde bağırcı, uyandırıcı etkiler, uyuşuyorsa rahat etkiler uyandırır. Renkler saf değerleri ile duygusal bir etki yaratırlar. Bu etki, plastisitesi olan ton renklerin etkisinden başkadır. Plastik renkler etki bakımından etrafı ile uyuşum halinde ve bir biçimin etrafında armonik olarak değerlendirilmiştir. Bu bakımdan renk, satıhlaşmayı; valörlü renkler ise hacmi gösterir. Renklerin insanda uyandırdıkları derinlik etkisi yüzünden zanatçılar renk perspektifine önem verirler.
Renso  (Fr. rinceau; İng. scroll. work; Alm. Laubwerk):

Kıvrıkdal. (kıvrıkdal).
Resim- boya resim  (Fr. peinture; Alm. Malerei; İng. painting):

Çizgi ve renklerle düz biz yüzey üzerine doğadan bir parçayı ya da sanatçının iç dünyasının durumunu anlatma sanatıdır. Mumluboya, suluboya (akvorel), yağlıboya, guvoj, pastel, tempera ve fresko (bütün bu kelimelere bakınız) gibi teknik olanakları vardır. İlk resimler önce su ve hayvan yağlar, ile karıştırılmış boyalarla, sonra suluboya, fresko, mumlu boyayla, Rönesans öncesi devirde de tempera ve guvajla, Rönesans’tan itibaren de yağlı boya ile yapılmıştır. İlk yağlıboya resim Van Eyck kardeşler tarafından bulunmuştur. Resim sanatına çağımızda her türlü malzeme girmiştir. Boyanın yanında resimlere çeşitli maden ve ağaç ve hatta dokuma da girmiş bulunmaktadır. Malzeme yapısı resmin değeri olarak resme sokulmuştur.
Restitüsyon  (Fr. restitution; İng. reconstruction; Alm. Restitution, Rekonstruktion):
Kısmen ya da tamamen yok olmuş ya da ilk biçimi değiştirilmiş bir anıtın planını, elevosyonunu, tezyinatını harabesine, kalıntılarına ya da kaynaklara göre yeniden çizme. Bu şekilde çizilen plan, elevosyon, tezyinat.
Restorasyon  (Fr. restauration; İng. restoration; Alm. Wiederher stellung; Arap. ıslah):
Bir sanat eserinin sadece harap olan kısımlarını, eserin daha fazla harap olmasını önlemek amacıyla aslına uygun olarak onarma.
Revak (Fr. portique; İng. portico, collonade, rivaq; Alm. Laube, Saulenhalle; Arap. rivaq):
Duvarla aralarındaki boşluk tonoz, kubbe ya da damla örtülü sütunlu kemer sıralarının teşkil ettiği, bir yanı açık dehliz.  Kapı revakı  (Fr. porche; İng. porch,galilee, Alm. Eingangshalle, Vorhalle, Loube): Portallerin giriş kapıları önüne yapılan, bir ya da üç tarafı açık, sütunlu sundurma. Revak Osmanlı camiye türbe mimarisinde çok kullanıldığı gibi Ortaçağ manastırlarının orta avlularında da değerlendirilmiştir. Revaklı avlu bir İslam mimari buluşu olmuştur.
Ribat
Tunus, Fas ve Cezayirde. Arap imparatorluğunun kara ve deniz sınırlarının önemli noktalarında, askeri kuvvetlerin barındığı aynı zamanda dini karakteri olan ve kervansaray vazifesi gören müstahkem mevkilere verilen isim. Ribatlar bir surla kuşatılmış, bir mescit, müteaddit odalar, anbarlar, ahırlar, sarnıç gibi kısımları içine alan ve bir gözcü kulesinin minare olarak vazife gördüğü yapıdır.

(Rıbatlar, muhafız kuvvetlerinin veya askeri birliklerin yerleştirildiği, avlusunun etrafı bir savunma duvarıyla çevrilmiş, barınakları, ahırları, ambarları ve bir gözetleme kulesi olan sınır karakollarıydı. T.L.)
Ritm (Alm. Rhythmus, İng. Rhytm, Arap. İttizan ) :

Genel anlamda, bir kompozisyonda farklı unsurların münavebe ile ve belirli aralıklarla birbirini izlemesi. Vezin.



Rotond  Fr. rotonde; İng. rotunda; Alm. Rundbau):
Çember biçiminde bir plan üzerine inşa edilmiş kubbeli bina.
Rozas  (Fr. rosace; İng. rose window; Alm. Rosette):
Yuvarlak biçimde düzenlenmiş, tezyini yapraklardan ibaret gülü hatırlatan mimari süs. Gülbezek.
Rökonstrüksiyon (Fr. reconstruction; İng. rebuilding; Alm. Weideraufbou; Arap. tecdid):
Bazen restitüsyon’la aynı anlamda kullanılan bu sözcük, restitüsyona göre inşa etmeyi, ya da restitüsyona göre yapılan anıtı ifade eder. (restitüsyon).
Rölyef  ( kabartma).



Rönesans Sanatı (Klasik Dönem)

Rumi  (Arap. Selçuki):
Anadolu Selçuklarının kullandıkları Filiz ve yaprak biçiminde üsluplaştırılmış, stilize hayvan motiflerinin meydana getirdiği dolaşık tezyinata verilen isim.
Rutin
Yaratmaya dayanmayan ve meleke haline gelmiş bir yetenekle yapılan çalışma.














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder