Felsefenin bittiği yerde sanat mı başlar?
Birçok büyük düşünür, sözlerinin yetmediği yerde
sanata sığınmıştır. Birçok sanatçı da yapıtlarıyla felsefi söylem üretmiştir.
İçimizdeki ve dışımızdaki dünyaların gerçekliğini
betimlemede kullandığımız tüm diller sonuçta “insana özgüdür”. İnsanoğlu,
gerçeklik! ile onun temsili arasındaki boşluğa, sanat yoluyla sızmaya
çalışmıştır.
Sorun sadece temsil de değildir. İnsana özgü
varoluşsal sorular, yaşantıların içerdiği sıkıntılar karşısında, “düşünme/dil”
in çaresizliği, yetmezliği de duyumsanır. O noktadan sonra, yine sanat, iş
başındadır.
Düşüncenin söz/metin ile sunulduğu felsefi yapıt ile
sanat yapıtının örtüştüğü birçok alan vardır. Bilindiği gibi felsefenin temel
konularından biri de, sanat üzerine üst
dil oluşturan “estetik” tir.
Sanat ve felsefe, birlikte, kimi zaman da
karşıtlaşarak, dünyanın insan eliyle çoğaltılmasının, genişletilmesinin
olanaklarını sunar. Düşünür, sanatçı olduğu ölçüde filozoflaşır. Yapıt duygu ve
düşünceyi çoğalttıkça sanat katına yükselir.
Sanatçı icatlar yaparak, olmayanı oldurarak,
gerçekliğin ötesine giderek armağanlar sunarken, filozof, çoğalan dünyanın yeni yorumlarıyla ufkumuzu genişletir.
“Sanat” bölümünü felsefeyle bağlantılandırarak
yukarıdaki bakış açısıyla oluşturmaya çalışacağım.
B.Berksan
İnternet ortamında, özellikle “Batı Sanatı”
kapsamında çok zengin arşiv bulunmaktadır. Türkçe’mizde de sayıları giderek
artan kurumsal ve bireysel sanat siteleri, sanatın her alanında meraklılar için
bilgiler sunmaktadır.
Burada yapılandırmaya çalışacağım “Sanat” bölümüyle,
aşağıdakileri amaçlıyorum.
- Sanat yaşamla iç içe geçmiş bir etkinliktir. Sanatçı yaşadığı çağın
tini içinde yapıtlarını üretir. Kopuş ya da sıçrama dönemleri dâhil sanatçı yaşama evreninde
devinir. Okuma Atlası’nda yer alan tarihsel çerçevelerde bu ilişkilere gönderme
yapmaya çalışacağım.
-
Sanatın birçok dalını bir arada sunarak, okuyucu/izleyici için disiplinlerarası düşünme ortamı sağlamak.
- Zaman içinde sanat yazıları arşivi oluşturarak, özellikle büyük
kentlerimiz dışındaki meraklı okurlara, sanat üzerine daha derin düşünmeler için
kaynakça sağlamaya çalışacağım. ( Niyetim internet ortamında yer alan sanat
sayfalarına da bağlantılar vermek)
Okuyucu, farklı imzaların
metinleri aracılığıyla düşünmeye davet edilecektir. Bireylerin, bu metin
çokluğunda kendi özgün bireşimlerini yapabilmeleri, alımlama süreçlerinde
eleştirel tavırlarını zinde tutmalarıyla olanaklılaşacaktır.
- Dolayısıyla, sayfalarımızda yer alan metinler, imzalarının ideolojisini
taşımakla birlikte, sunumun bütünü kozmopolitlik içerecektir. Bu tutumun,
zihninde kayıtlanmışı arayan için, rahatsızlık verebileceğinin bilincindeyim.
İlke olarak, internet ortamında yer alan metinleri
kullanmamaya özen göstereceğim. Sanat bölümümüzdeki metinler Türkçe internet
ortamına yeni katkılar sağlayacaktır. Alanımızın sınırlılığı nedeniyle,
kaynakları belirterek internet ortamındaki görsel malzemeden yararlanacağız.
Günümüzde olduğu gibi, eski dönemlerde de sanatın
ideolojik işlevi vardı. Üretildiği koşullardaki anlamı farklı da olsa, sanat
yapıtı aynı zamanda güç göstermenin de aracı olmuştur. Kültürlerin birbirlerini
etkiledikleri doğal süreçlerin yanı sıra, “sanat”, yayılmacı/yayılımcı
düşüncenin bir aracı olarak da kullanılmıştır, kullanılmaktadır. “En
görkemli”yi sahiplenme, modern insan ve toplulukların ilkel dürtülerini
desteklemeye devam etmektedir. Bu bağlamda kullandığımız metinlerin “benmerkezci” arka planları konusunda,
okuyucuyu uyarmak gereksinimi duyuyorum.
19.yy.da doruğa çıkan Batı merkezli tarih yorumları
( tipik örneği oryantalist yaklaşım), giderek araştırmacıların gayretleri ile
farklı açılardan çeşitlenmektedir.
Burada “insanlığın mirası” olan sanat olgusunu, belirlediğimiz kültür ve
coğrafya ortamıyla sınırlı olmak üzere göstermeye çalışacağız.
Okuyuculardan dileğim, burada yer alan bilgi
yanlışları, yorumlar için geri bildirimde bulunmalarıdır.
BBerksan.
Not: Aslında bir dönem Felsefe Ekibi sitesi
içeriğinde yer alan sanat bölümü burada yeniden oluşturulmaya çalışılacaktır.